29 Eylül 2016 Perşembe

            Günümüzde çocukların ellerinden düşmeyen tabletler, gittikçe düşen cep telefonu kullanım yaşı, artan sosyal medya, internet ve online eğitim uygulamaları... Tüm bunlar teknolojinin hayatımıza nasıl da girdiğinin birer göstergesi. Elbette teknolojiyi elektronik aletler ve bilişim teknolojileri ile kısıtlamak yanlış olacak; çünkü bir kalem, bir kağıt da teknoloji ürünüdür aslında. Fakat ben bu yazımda teknoloji kelimesini bilgisayar, telefon, tablet, projeksiyon aleti gibi elektronik eşyaları kastetmek amacıyla kullanıyor olacağım. Bu yazımda eğitimde teknolojinin yeri ve öneminden ziyade bu konudaki kendi düşünce ve deneyimlerimden bahsedeceğim.
            90’larda doğmuş biri olarak rahatça söyleyebilirim ki benim çocukluğumda ne eğitimde ne de sosyal hayatta bu kadar yaygın değildi bahsettiğim teknoloji kullanımı. Herkesin internete ulaşımı ya da bilgisayarı yoktu mesela. İnternet cafeler, sürgülü telefonlar, windows xp ve hemen sonrasında hayatımıza giren vista... Bir de ateri vardı tabi. Şimdiki çocukların “mine craft”ıydı “süper mario” bir zamanlar. Zaman geçtikçe daha da genişledi teknolojiye dair olan kelime darcığımız da bilgimiz de. Mesela bilişim teknolojileri dersi vardı orta okulda. Bilgisayar laboratuarından çok sınıfta vakit geçirdiğimiz, laboratuara gittiğimizde de sadece paint, powerpoint sunumu ve internetten nasıl araştırma (!) yapılıra değinilen bilişim teknolojileri dersi. Geçen gün Çin’de çocukların ilkokul yıllarında programlama öğrendiğine dair okuduğum haber geldi aklıma istemsizce. Gerisi acı bir gülümseme...
            Orta okulda toplamda 5 kez kadar yapılan sunumlar lisede arttı tabiki. Sınıfta film izleme ... Sanırım mutluluktan havalara uçtuğumuz zamanlardı. Tabiki teknolojiden yararlanıyoruz diye sevinirdik; kim ders işlemeyip film izleyecek diye sevinir ki! :D Gerçi yıl 2010 olmuş o zamanlar; olmasın mı bu kadarı da! Derslerinde aktif olarak teknolojiyi kullanan bir geometri öğretmenim vardı. Tahtaya yansıtırdı soruları o öğretmenim. Derken gittikçe sayıları arttı bilgisayarını derse getiren ve projeksiyonu kullanan öğretmenlerimizin sayısı.
            Ben? Ben bilirdim teknoloji konusunda yetersiz olduğumu ancak üniversiteye gelince acı bir şekilde karşılaşmış oldum yetersizden de daha beter olduğumu. Başlangıçta istekli değildim kendimi geliştirmek için. Ancak teknolojiye kapılarımı kapatamazdım. Hele ki eğitimci olmak istiyorsam. Teknolojinin öğrenmeyi kolaştırabilecek, daha etkili değerlendirmeler yapmaya olanak sağlayacak, çeşitli yazılımlarla öğrenme süreci ve ortamını daha keyifli ve ilgi çekici hale getirebilecek büyük bir yardımcı olduğunu görmeye başladım ve yeri geldiğinde yeteri kadar kullanmak zorundayım teknolojiyi diye düşünmeye başladım. Teknolojiyi hem hayatımı kolaylaştırmak hem de sınıfımda öğrenmeyi kolaylaştırmak için kullanmak varken neden arkamı dönecekmişim diye düşündüm. Teknolojiyi matematik öğretiminde kullanabileceğimiz pek çok konu da var, derslerde kullanılabilecek pek çok yazılım da var. Henüz yeterli donanıma sahip değilim bu konu hakkında ancak ilerleyen zamanlarda bu yazılımlar hakkında yazılar yazabilir, birlikte hangi konularda hangi yazılımları nasıl kullanabilirizi tartışabiliriz. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Eklemek ya da tartışmak isterseniz yorum bırakabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle... Sağlıcakla kalın.